Bu
günlüğü yazmamdaki en öncelikle sebeplerden birisi benim gibi öğretmen
olarak veya farklı bir görevle yurtdışına ilk kez çıkacak olanlara bir
rehber olması dileğidir. Ne yaşayacaklar, ne yapacaklar bunları
öğrensinler ki benim yaşadığım zorlukları yaşamasınlar.
Erzurum'da
Ölçme ve Değerlendirme seminerinin son günündeyim. Seminer belgelerini
almayı beklerken okul müdürüm Ali Erdoğan'ın telefonla beni aradığını
gördüm. Yine çoğunlukla olduğu gibi okul ile ilgili birşey söyleceğini
beklerken bana çoktandır unuttuğum hatta biraz da ümidi kestiğim
yurtdışına görevlendirmemin çıktığı müjdesini verdi. Ve benim için geçen
yıldan kalan kararı zor günler başladı. Yine bir yıl önce yurtdışı
seminerine gitmiş görev için sıra beklerken bizi ne kadar zor bir
görevin beklediğinin farkındaydım. Ve gitme-gitmeme kararımı
görevlendirmem çıkarsa vereceğimi planlamıştım. Her ne kadar
görevlendirme yeri olan İngiltere'ye gitme fikri kulağa hoş gelsede,
davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş misali orada yaşayacağım ortam veya
yaşayacağımız zorluklar seminerde bize biraz da olsa anlatılmıştı. Hele
benim gibi şu an çalıştığı okulunu, öğretmen arkadaşlarını,
idarecilerini ve öğrencilerini seven-ki bunların hepsi aynı anda zor
olur- biri için karar vermek daha zor oldu. Neyse daha fazla duygu
sömürüsü yapmayayım:) İşin bir tarafında da insanın eline belki de
hayatta bir kez geçecek olan İngiltere'ye öğretmen olarak gitme şansı
vardı. Tabii ki böyle bir şansı reddedecek değildim. Ve gitmeye karar
verdim.
Tabii
ki gitmeye karar veresiye kadar çok aşamalardan geçtim. Çünkü bu karar
size tebliğ edildiğinde ilk 3-5 gün sudan çıkmış balık gibi oluyorsunuz.
İngiltereye gideceksiniz ve muhtemelen orada hiçbir tanıdığınız yok.
Orada 5 yıl kalacaksınız. Türkiyede bir sistem kurmuşsunuz, eviniz,
arabanız, aileniz, eşiniz ve belki de çocuğunuz var. Düşünülecek o kadar
çok şey oluyor ki! Tabii ki bu konuda eşimin ve çevremin desteği
olmasaydı bu kadar kolay karar veremezdim.
İlk
olarak orada yaşayan tanıdık-tanımadık kişileri araştırmaya başladım.
Bu konuda facebook bayağı işime yaradı :) Arkadaş-arkadaşın arkadaşı
derken orada öğretmen olarak çalışan arkadaşlarla tanıştım. Sağolsunlar
hepsi de kafamdaki soru işaretlerini tek tek cevaplandırdılar. Ve beni
cesaretlendirdiler. Onlara bir teşekkür borçluyum. Ve ben şunu daha iyi
anladım. İnsanı en çok düşündüren ve duraksatan şey belirsizlikler. Eğer
o belirsizlik bulutlarını dağıtabilirseniz karar vermek daha kolay
oluyor. En azından neyle karşılaşacağınızı daha iyi öğreniyorunuz ve
kendinizi ona göre hazırlıyorsunuz.
Tabii
ki daha önce İngiltere'de çalışan veya şu an orada yaşayan
arkadaşlarımda vardı, onlar da oradaki yaşam şartları konusunda beni
bilgilendirdiler. Yani ilk olarak kafamdaki soru işaretlerini dağıtım.
Ondan sonraki kısmı ise ailemi razı etme kısmıydı. Babam her ne kadar bu
habere memnun kaldıysa da annemi razı etmek pek kolay olmadı. Gerçi
gitme demedi ama git de demedi. Sadece benim kararıma saygı duydu o
kadar. Gideceğime üzüldü, ben de onun üzülmesine üzüldüm. Onun razı
olmadığı bir şeyi yapacak değildim. Bu konuda da çok ciddiyim.
Kararı
verdikten sonra resmi işler başladı. Pasaportların çıkarılması, sağlık
raporunun alınması, okulla ilgili işlemler falan filan. Yapılacak sadece
resmi işler olsa iyi, asıl yorucu olan özel işleriniz. Mesela arabanız
varsa satacaksınız, eviniz ve eşyalarınız varsa ayrı bir dert. Ev
sizinse eşyaları bırakıp gidebilirsiniz. Veya kiracıysanız bir depo
kiralayıp eşyaları taşıyabilirsiniz. Son ihtimal de eşyaları satıp
bavulunuzu alıp gidebilirsiniz. Tabii ki bu kararı vermek zor oluyor.
Orada kaç yıl kalacak olmanız kararınızı etkiliyor. Neyse ben de yeni
bir ev yaptırdığım için evin yapımı bitince kiradaki evimi yeni evime
taşımaya karar verdim. Şimdilik bulduğum geçici çözüm bu. İngiltere'de
kaç yıl kalacağıma karar verdikten sonra ne yapacağıma o zaman karar
vereceğim. Tüm bunların dışında çocuğunuz varsa ve okul devresindeyse
işiniz zor. Açıkçası ben de ne yapacağınızı bilmiyorum. Ben de çocuk
olmadığı için bu konuda bir derdim olmadı :) Ayrıca oradaki yaşam
şartlarını, neye ihtiyacınız olacağını araştıracaksınız. Bu konuda
internet bayağı işe yarıyor bunu da söylemeliyim. Ve son olarak en
önemlilerinden bir tanesini unutuyordum. İngilizce pratiğiniz benim gibi
zayıfsa pratik çalışmaları yapacaksınız. İş çok yani :)
Gitmeden
önce yapılacaklar bu kadar. Ben ise şu an son aşamadayım. Vize için
Ankara'dan haber bekliyorum. Vize'de çıkınca inşallah ver elini
İngiltere. Yeni bir hayat, yeni öğrenciler. Herşeyin hayırlısı olur
inşallah. Aklıma yeni şeyler gelirse yazarım. Yoksa artık bundan sonraki
ilk yazım İngiltere'de ilk günüm olacak.
Saygılarımla...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İngiltere'ye Dil Öğrenmeye Geleceklere Ciddi Tavsiyeler
Herkese merhabalar. Bu yazımda bu aralar önemli gördüğüm bir konuya değineceğim. Yani başlıkta da belirtiğim üzere, dil öğrenmek için İngi...
-
Aşağıda ucuz telefon hatlarının web sitelerini de veriyorum ki gelmeden önce en ucuz hangisi arama imkanı veriyor bunu araştırın öyle gelin...
-
İngiltere'de birçok ihtiyacınızı internet üzerinden halledebilirsiniz. Ben burada size benim en çok kullandığım, sizinde işinize yaraya...
-
Herkese merhabalar. Bu yazımda bu aralar önemli gördüğüm bir konuya değineceğim. Yani başlıkta da belirtiğim üzere, dil öğrenmek için İngi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder